Ben bugün oğlumu gördüm
Yüzyıllarca yaşayacakmış gibi uzun uzun üzüldüğüm zamanlar oluyor. Bazen öyle evhamlı, öyle bıkkın oluyorum ki. Bazı dönüm noktalarımız var hepimizin, keşke ardını görebilsem dediğimiz sahneler. Bir film vardı, sonra benzerleri de çekildi. Filmin adı “Sliding Doors”. Gywneth Paltrow oynuyordu. O metroya binseydi ne olurdu, binmeseydi ne olurdu diye gelişen olaylardı. Filmin ne girizgahını, ne sonucunu hatırlıyorum. Film bende sadece bir etki bırakmıştı. Kendim de, böyle düşünürüm bazen. Matematik yaparım ablamın dediği gibi, bir avucumda artılar, bir avucumda eksiler.(işletme, iktisat okuyanlar bilir, pros & cons). İşlemin sonucu beni kalben ve mantıken mutlu edecek mi diye tartarım. Beni mutlu etmeyen dönüm noktalarında yanlış toplamalar, çıkarmalar yaptım. Ama sonrasında şunu fark ettim. Bunların hepsi hayra çıktı. Hayır sandığımda şer, şer sandığımda hayır varmış meğer. Bu aralar, malum süreç, sürekli bir hesaplaşma hali, olanların yerine böyle olsaymış dediklerim ve en önemlisi de günlük çıkmazlar ile kendimi bunaltmayı başardım. Bedenen o kadar yoruldum ki, uykusuzluk canıma tak etti. Çocuklar, 13 Mart’ dan bu yana eski düzenlerinden ayrılar. Önce başlarda yaşanan korku, süreci kabullenmeye başlamaya doğru gidiyor. Biz de bir hale, yola girdik, gireceğiz gibi duruyor. Bugün yine çocukların çığlıkları, Alp’ in Mert’ e gücünün yetmesi, onu durmadan ağlatması, Kerem’ in sürekli içinden gelen ağlama isteği, geceleri ayakta gezmem derken, çok insani bir hisle bunaldım. Birkaç gündür zaten darlanmıştım. Sonra Alp’ i gözlemledim. Günlerdir beni bunaltan çocuk, ışık gibi parladı gözümün önünde. 2 gündür bizimle kendi isteğiyle sahur yapıp orucunu tutuyor. Kerem’ i oyalıyor, masayı benimle hazırlıyor. Havuçları soyup, bardağın içine güzelce yerleştiriyor. Sonra en çok hoşuma gideni, bir genç gibi evin içinde kendi keyif alanını yaratmış olması. İftardan sonra, büyük cam kupaya çayını koyup, kitabını okuması, Tommiks sevmesi, kapılara saçma sapan yazılar asması ve nicesi. Bugün, bu yorgunluğuma karşılık Allah bana çocuğunun büyüdüğünü gör dedi sanki. Birden önümde abartılı, ışıklı kocaman bir fener gibi çaktı. Sonra şükrettim sonsuz🙏
Gündelik, çözülemeyen sıkıntılardan bahsediyorum. İnsan göremiyor bazen karşısındaki ışığı. Allah,’ ım, her ana babaya, evlatlarının sağlıkla büyüdüğünü görmeyi nasip etsin. Bugün, ben oğlumu gördüm. Meğerse, ben onu gerçekte, çoğu zaman görmüyormuşum.
Bir yorum
Nevin Yılmaz
Bazen o kadar derin sohbetteler yapacaklarki;seninle şaşıracaksın çok şey öğreneceksin onlardan evin içinde genç bir insanın olması günceli belki teknolojiyi yakalamana sebep olacak ve bir kez daha gururlanacaksın.