Güzel Hatıralar

Hatıralara tutunmak, gelecekte yeni hatıralar biriktirme ihtimalinden daha çok sarmalıyor bizi. Bu, yaşın getirdiği bir eğilim mi yoksa zamane mi bunu getiriyor beraberinde, çözemiyorum. Hatıralarımızı nasıl sakladığımızı düşündüm az önce. Tab ettirdiğimiz 36′ lık Kodak film ile mi? Kokularla mı? Aklımızda kalan yaşadığımıza emin olduğumuz bir an ile mi? Ya da yaşanmamış, bize anlatıldığı için yaşadığımızı sandığımız anlar ile mi? Hatıralar, kimi kişisel tarihimize tanıklık eden, sahiplendiğimiz, her biri kendine has kokusu, takvimde sadece bir yaprak olan geçmiş bitmiş zamanlar mıdır sadece? Ya da bugünü, şimdiyi yaşarken biriktiğini anlamadığımız geleceğe aktarım mıdır? Alp ve Mert’ e hep şöyle bir şey söylüyorum. “Çocuklar, güzel hatıralar biriktirelim. İleride, bu günleri andığımızda, aralarında bu günkü gibi bir an olsun ister misiniz?” diyorum. Beni anlamadıklarını düşünüyordum. Çok sık tekrarlıyorum bunu. Sonra bakıyorum. Evet, onların da hatıraları, yol böyle hızlı hızlı akarken birikiyor. Onlar da anneleri gibi, bir gün, geçmiş gitmiş ne varsa çok kıymetli olduğunu anlayacaklar. Biz yolu yürürken anlayamamıştık. Onlar da benzer yollardan geçip üst üste ekleyebilmenin ne kadar özenle yapılması gerektiğini bilecekler…
#içimdengeldiyazdım#oğullarımanotlar
Şubat 11, 2022

Not: Yazı, yine yazarken başka bir yöne evrildi. Aslı Şafak’ın programında izlediğim bir cümleye ithafen bir yazı yazmıştım. Sonra, bunu kendisine gönderdim ve bana şöyle bir yanıt verdi. “Yazın, hiçbir şey yazamasanız bile, mesela Kerem’ in hiperaktivitesini ne kadar sevdiğinizini yazın, çocuklarınıza mektup yazın, 70 yaşına geldiklerinde, artık siz olmadığınızda, bir zamanlar onları olduğu gibi seven birilerini hatırlamak, varoluşlarını sahiplenmeye yardımcı olur.” Ben de, yazıyorum, söylüyorum, ama eksik, ama kusurları ile, ama güzel…

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir